Kategori: DÜNYA

Amerika’da katliam gibi kaza! 4 Türk genci yaşamını yitirdi

Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya eyaleti San Diego şehrinin merkezi kısmında bulunan Kearny Mesa’daki SR-163’te meydana gelen çoklu araç kazasında 4 Türk yaşamını yitirdi. Gençlerin cenazelerinin Türkiye’ye gönderilebilmesi için yardım kampanyası başlatıldı.

abdpost.com / ABD (İGFA) – Alınan bilgiye göre Kearny Mesa’daki SR-163’te meydana gelen çoklu araç kazasında 4 Türk gencinin yaşamını yitirdi.

Kearny Mesa’daki Interstate 805 yakınlarındaki State Route 163’ün güneye giden şeritleri kapattı. Yetkililer, birden fazla aracın karıştığı kazada 2 sürücü alkollü araç kullanma şüphesiyle tutuklandı.

Feci kazada 3’ü Batmanlı, 1’i Adanalı 4 genç hayatını kaybetti.  Yetkililer, olay yerinde iki kişinin öldüğünü ve diğer iki kişinin yerel bir hastanede hayatını kaybettiğini söyledi.  Türklerin Amerika’ya Meksika üzerinden geldikleri öğrenilirken, vefat haberlerini alan Türkiye’deki aileler yasa boğuldu.

1996 Batman doğumlu Faruk Çetin, 1998 Batman doğumlu Barış Savaş, 1997  Batman doğumlu Abdurrezzak Hizmal ile 2001 Adana doğumlu Mahsun Dursun’un cenazelerinin Türkiye’ye gönderilmesi için yardım kampanyası başlatıldı. 

Gençlerin ölüm haberini US Chaplain İmam Ahmet Dönmez duyurdu. Dönmez kazada hayatını kaybeden gençlerin aileleriyle görüşerek başsağlığı diledi ve her türlü yardıma hazır olduklarını ifade etti. 

Kazanın nedenine yönelik geniş kapsamlı tahkikat başlatıldı.

Adaylıktan çekilen Biden’ın sonuçları ne olur?

ABD Başkanı Joe Biden’ın, 5 Kasım’da düzenlenecek seçimler için adaylıktan çekildiğini açıklamasını değerlendiren Dr. Güler Kalay, “Kasım 2024 seçimleri sonucunda Beyaz Saray’daki başkanlık koltuğuna kimin oturacağı Amerikan dış politikası için büyük bir değişim anlamı taşıdığını düşünmüyorum.” dedi.

İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Güler Kalay, ABD Başkanı Joe Biden’ın, 5 Kasım’da düzenlenecek seçimler için adaylıktan çekildiğini açıklamasını değerlendirerek, Amerikan seçimlerinin Türk dış politikasına etkisini ele aldı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesinin sonuçlarına ilişkin beklentilerine işaret eden Dr. Güler Kalay, “Bölgesel vekalet savaşlarına bakarak III. Dünya Savaşı riski üzerine endişeler giderek daha da artarken, Kasım 2024’te gerçekleştirilecek Amerikan Başkanlık Seçiminin sonucu ABD Dış Politikasında radikal bir dönüşüme ya da küresel politikadaki sert rekabette bir yumuşamaya neden olur mu bekleyişi, Biden’ın adaylıktan çekilmesiyle birlikte biraz daha güçlendi sanırım. Soğuk Savaş sonrası Amerikan dış politikasını genel olarak hatırlarsak aslında Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin genel eğilime desteklerinin belirleyici bir fark yaratmadığını görürüz.” dedi.

TEMELDE BÜYÜK FARKLAR OLUŞTURMUYOR

Dr. Güler Kalay, G.W. Bush’tan sonra radikal söylemlerle seçim sürecini yürüten Barack Obama’nın da temelde büyük bir farklılık yaratmadığını hatırlatarak, “Benzer şekilde Trump’ın ilk başkanlık döneminde de Amerikan Ulusal Güvenlik kurumunun özerk bir şekilde dış politikada karar alma gücünde bir dönüşüm gerçekleşmedi. Bu nedenle özellikle Post-Sovyet dönemde Amerikan dış politika eğilimi, hegemonyasının sürekliliğini sağlama, ekonomik çöküşünü ve neoliberal krizlerini yönetebilmenin bir aracı olarak silah sanayinin desteklenmesi ve askeri gücünü küresel çapta stratejik olarak kullanmasıdır.” diye konuştu.

BEYAZ SARAY’DAKİ BAŞKANLIK KOLTUĞUNA KİMİN OTURACAĞI DIŞ POLİTİKAYI ETKİLER Mİ?

“Dolayısıyla Kasım 2024 seçimleri sonucunda Beyaz Saray’daki başkanlık koltuğuna kimin oturacağı Amerikan dış politikası için büyük bir değişim anlamı taşıdığını düşünmüyorum.” diyen Dr. Güler Kalay, Biden’ın, başkanlığa geldiğinde kullandığı “America came back- Amerika geri döndü” cümlesiyle Amerikan silah sanayiinin desteklediği bir aday olarak dış politikada sert adımların atılacağının işaretini verdiğini hatırlattı.

Dr. Güler Kalay, “Bugün yeni bir dünya savaşı olasılığını gündeme getiren bölgesel krizlere baktığımızda -Ukrayna, İsrail, Tayvan- aslında Amerikan dış politikasıyla doğrudan bağlantılı meselelerdir. Biraz yakın tarihe bakarsak, Amerikan dış politikasının ve askeri stratejisinin Irak ve Afganistan’da uğradığı hezimeti hatırlarız. Her ne kadar Amerikan askeri gücü buralarda bulunduğu uzun yıllar boyunca stratejik hedeflerinin bir kısmını gerçekleştirmiş görünse de hegemonik güç olarak yenilgiye uğramıştır. Bugün Ukrayna’da ABD’yi bekleyen çok daha büyük bir yenilgi olasılığını öngörüyorum.” şeklinde konuştu.

“WASHİNGTON’UN, SAVAŞIN SÜRMESİNİ DESTEKLEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Karşısında Afgan Taliban’ı veya Irak’tan çok daha güçlü ve askeri potansiyeli yüksek bir Rusya’nın olduğunu anlatan Dr. Güler Kalay, “Ukrayna’ya sağlanan on milyarlarca dolarlık maddi ve askeri yardım, Rusya’ya uzun yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımlara rağmen ortada bir sonuç yok ve Ukrayna giderek güç ve dış desteğini kaybediyor. Orta Doğu’da potansiyel bir bölgesel savaş ve Tayvan konusunda Çin’le olan gerginlik, yine Çin’le olan ticaret savaşıyla bağlantılı olarak ABD Ukrayna’da giderek bir çıkmaza sürükleniyor. Her ne kadar Trump, Ukrayna’daki savaşı bitireceğini vaadetse de Washington’un, savaşın sürmesini destekleyeceğini düşünüyorum.” dedi.

“ANKARA’NIN, TRUMP’IN ÇİZECEĞİ YOL HARİTASINA DA PRAGMATİST YAKLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Ayrıca Washington’un Türkiye’nin Yunanistan, Kıbrıs, Ermenistan ve İsrail meselelerine olan yaklaşımına büyük bir farklılık getireceğini düşünmediğini de kaydeden Dr. Güler Kalay, “Ancak yine de Cumhuriyetçilerin kazanması durumunda Ankara’nın, Trump’ın çizeceği yol haritasına da pragmatist yaklaşacağını düşünüyorum.” dedi.

türkiye’nin, küresel çatışma bölgelerine olan sınır yakınlığı nedeniyle gerek siyasal gerekse ekonomik ve sosyolojik olarak doğrudan etkilenen bir konumda olduğuna vurgu yapan Dr. Güler Kalay,  İsrail-Filistin çatışması bağlamında da değerlendirmede bulundu. Dr. Kalay, “İsrail-Filistin çatışması, İsrail’in çatışmayı bölgesel ölçekte genişletmesi ve Ankara’nın İsrail karşıtı tutumu, yine Ankara-Washington arasındaki farklı tutumlardan biri. İki ülkenin bu çatışmaya farklı yaklaşımı doğrudan bir karşıtlık oluşturmasa da dolaylı olarak bölgesel ve küresel dış politikalarında ayrışmaya neden olarak ‘müttefiklik’ bağlamında soğukluk yaratmaya devam edeceğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump’ın olası ABD başkanlığında İsrail ve Ukrayna’yı neler bekliyor?

Donald Trump’ın rakibi Biden’ın çekilmesi ile birlikte seçimleri kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Suikast girişimi ve Biden’ın çekilme kararının ardından gücünü katlayarak artıran Trump’ın dış politika da hangi adımları izleyeceği merak konusu.

Oğuzhan Osman BİLGİN / HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) – Ukrayna’da devam eden ve İsrail-Hamas arasında 7 Ekim’den bu yana süren savaşlara karşı muhtemel ABD Başkanı Trump’ın atacağı adımlar şimdiden kestirilmeye çalışılıyor. Trump’ın, özellike Ukrayna konusunda Biden ve demokratlardan çok daha farklı bir çizgide devam edeceği muhtemel. Ukrayna’da devam eden savaşı bir an önce bitirmek isteyen Trump’ın bu tavrı, Ukrayna yönetimini de endişeye sevk ediyor. İsrail konusunda da özellikle rehine meselesi hakkında oldukça sert açıklamalar yapan Trump’ın göreve gelmesi halinde dünyayı daha hareketli günlerin bekleyeceği neredeyse kesin. 

Trump’ın seçimlerde ipi göğüslemesi halinde dış politikada atacağı olası adımları, Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için analiz etti.

“TRUMP’IN TAVRI NETANYAHU’YA GÜÇ VERİYOR”

Trump’ın Ukrayna’da savaşı sona erdirmek iradesinin bilinen bir durum olduğunu ifade eden Dr. Barış Adıbelli, “Trump Ukrayna defterini kapatmak istiyor. Diğer taraftan 7 Ekim’den beri devam eden İsrail-Hamas savaşında da İsrail’e olan desteğini yinelemekten geri durmuyor. Bu durum da haliyle Netanyahu’ya güç veriyor. Şu noktadan sonra İsrail’in herhangi bir anlaşmaya imza atmasını beklemiyorum.” dedi.

RUSYA-UKRAYNA MESELESİNDE MASANIN DIŞINDA KALDIK

Bir başka önemli konu olarak da Ukrayna’da devam eden savaşta son dönemde gerçekleşen esir takası görüşmelerine dikkat çeken Dr. Barış Adıbelli, “Arabuluculuk meselesinde Rusya ve Ukrayna bizimle birlikte değil. Son esir takası anlaşmalarında da BAE arabulucu olarak masada yer aldı. Özellikle Azov Taburlarının Türkiye’ye teslim edilen 5 komutanının Zelensky’nin ziyareti sırasında Ukrayna’ya iade edilmesi, Rusya ile ilişkilerimizde güven kırıcı bir nokta haline geldi. Hatta Putin’in 2023’teki ziyaretinin dahi bu sebeple iptal edildiği Rus basınına yansımıştı.” ifadelerini kullandı.

ABD’de kedi sevmeyi özleyenlerin adresi

Amerika Birleşik Devletleri’nde sokak hayvanlarının yok denecek kadar az olması, hayvanseverler için farklı çözümleri beraberinde getiriyor. New York başta olmak üzere pek çok şehirde bulunan kedi kafeler bu ihtiyacı karşılamak üzere kurulmuş durumda.

Özlem Özgüt Yörekli – abdpost.com / ABD (İGFA) –  Kedileri seven, ancak alerji veya vakit darlığı gibi sebeplerle evlerinde kedi besleyemeyenler için bu kafeler mükemmel bir fırsat sunuyor.

New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli, birçok kedi kafesi arasından Brooklyn Cat Cafe’yi takipçilerimiz için ziyaret etti.

Ziyaret öncesinde catcafebk.com web sitesine girerek rezervasyon yaptırmak gerekiyor. 30 dakikalık bir ziyaretin ücreti 12 dolar. Ayrıca içecek ve atıştırmalık seçenekleri de mevcut.

İçeceklerin ücretinin 4 dolar olduğu bu mekanda formu doldururken dilerseniz New York’taki kedilerin bakımı için en az 2 dolar olmak üzere bağışta bulunabiliyorsunuz.

Rezervasyon günü tam saatinde kafeye giderek size verilen barkodlu kartla mekana giriş yapıyorsunuz ve hepsi sıcakkanlı olan, insanlarla çok iyi anlaşan yaklaşık 50 kediyle vakit geçiriyorsunuz. 30 dakikalık süreçten sonra ise kartı iade ederek kafeden ayrılıyorsunuz.

HAYVANSEVERLER İÇİN HARİKA SEÇENEK!

Bu kafeler, hayvanseverler için harika bir buluşma noktası olmanın ötesinde, kedilerin de sıcak bir yuva bulmasına katkı sağlıyor.

Ayrıca çocuklarına kedi sevgisini aşılamak isteyen aileler de bu tür kafeleri sıkça ziyaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Bulgaristan’a ‘geçmiş olsun’ mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan’da çıkan yangınlar dolayısıyla, Bulgar halkı için geçmiş olsun mesajı paylaştı.

ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesinin Svilengrad bölgesinde çıkan yangınların kontrol altına alınmasına verilen destek dolayısıyla Türkiye’ye teşekkür eden Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in sosyal medya paylaşımına yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından Bulgar mevkidaşının mesajını alıntı yaptığı paylaşımında, “Kıymetli mevkidaşım, orman yangınlarıyla mücadele hepimiz için insani bir sorumluluktur. Türkiye zor zamanlarda dostlarıyla dayanışma içinde olmaya devam edecektir. Sizlerin nezdinde Bulgaristan halkına şahsım ve milletim adına geçmiş olsun dileklerimi, selamlarımı iletiyorum.” ifadesini kullandı.

Joe Biden adaylıktan çekildi! Harris’i destekleyecek

ABD Başkanı Joe Biden, 5 Kasım’da gerçekleşecek seçimler için adaylıktan çekildiğini duyurdu. Biden açıklamasında, görev süresinin geri kalanında başkan olarak görevlerini yerine getirmeye odaklanacağını söyledi. Biden Harris’i destekleyeceğini açıkladı.

ANKARA (İGFA) – ABD Başkanı Joe Biden, sosyal medya hesabından paylaştığı mektupla adaylıktan çekildiğini ve seçimlerde Kamala Harris’i destekleyeceğini açıkladı.

Biden, sosyal medya hesabından paylaştığı mektubunda, başkan olarak görev yaptığı son 3,5 yılda Amerika’da çok büyük ilerleme kaydedildiğini belirterek, “Demokrasimizi muhafaza ettik ve koruduk” ifadesini kullandı.

Biden, mektubun haricinde paylaştığı yeni paylaşımında ise, 2020 seçimlerinde başkan yardımcısı adayı olarak Kamala Harris’i seçmenin aldığı en iyi karar olduğunu kaydetti. Biden, “Bugün Kamala’nın bu yıl partimizin adayı olmasına tam destek ve desteğimi sunmak istiyorum. Demokratlar; bir araya gelip Trump’ı yenmenin zamanı geldi. Bunu yapalım” çağrısında bulundu.

Kaynaklara göre Kamala Harris, Demokrat Parti Ulusal Kongresi’nde delegeler tarafından yeterli oyu alması halinde Demokratların resmi adayı olacak.

Trump, suikastla seçim dışında mı bırakılmak istendi? Prof. Dr. Arslan yorumladı

Siyaset bilimci Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Amerika Birleşik Devletleri’nin 45’inci başkanı ve başkan adayı Donald Trump’a yönelik suikast girişimini değerlendirdi.

İSTANBUL (İGFA) – Amerika Birleşik Devletleri’nin 45’inci başkanı ve başkan adayı Donald Trump’a yönelik suikast girişimini değerlendiren Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan, küresel bir savaşın eşiğinde olduğumuz böyle bir konjonktürde Kasım 2024 seçimleri sadece ABD için değil tüm dünya için kritik bir süreç olduğunu kaydetti. 

Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Donald Trump’a yönelik suikast girişiminin, 14 Temmuz’da Pennsylvania’daki bir kampanya mitinginde gerçekleştiğini hatırlatarak, “Dünyada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde politikacılara yönelik suikast girişimleri daha önce de yaşandı, ancak içinde bulunduğumuz konjonktür oldukça hassas. Biraz geriye gidersek 15 Mayıs 2024’te Slovakya’nın Handlová şehrinde Juraj Cintula, ülkenin Başbakanı Robert Fico’yu vurmaya çalışmıştı. İki ay sonra benzer bir olay bu kez Amerika’da gerçekleşti. 20 yaşındaki bir Pennsylvania sakini olan Thomas Matthew Crooks, Beyaz Saray’da seçim yarışında olan Amerikan eski başkanına yönelik suikast gerçekleştirdi.” dedi.

TRUMP VE FİCO’NUN ORTAK NOKTASI UKRAYNA…

İki olayı karşılaştıran Prof. Dr. Havva Kök Arslan, şunları dile getirdi:

“Trump ve Fico’nun ortak noktasının Ukrayna, daha doğrusu kamusal alanda çatışmanın devamına karşı çıkmaları olduğunu görürüz. Bratislava, Bakanlar Kurulu’nun değişmesinden sonra Kiev’e silah tedarikini durdurdu ve Fico, Doğu Avrupa ülkesinin Kuzey Atlantik İttifakı’na girmesine aktif olarak karşı çıkıyor. Öte yandan Trump, sık sık savaşı derhal durdurmaya hazır olduğunu ve danışmanlarının düşmanlıkların sona ermesine yardımcı olabilecek ilk girişimleri hazırladığını söylüyor. Bununla birlikte, Batı ana akımında, bu insanlar genellikle tehlikeli politikacılar olarak tasvir edilir. Bazen Batı demokrasisine zarar verebilecek bir tür otokrat olarak bile konuşuluyorlar. Ancak, yalnızca Rusya Federasyonu ile NATO arasında tam teşekküllü bir çatışmaya dönüşebilecek Ukrayna krizinin devamını savunanlar için tehlikelidirler.”

UZUN MENZİLLİ FÜZELERİN 2026’DA ALMANYA’DA KONUŞLANDIRILMASI…

Rusya, Çin, Hindistan veya diğer Batılı olmayan ülkelerin liderliğinin savaş istemediğini ifade eden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, “Washington’da 11 Temmuz’da sona eren NATO zirvesi sırasında ABD ve Almanya, Avrupa’da halihazırda konuşlandırılanlardan çok daha uzun menzilli füzelerin 2026’da Almanya’da konuşlandırılmasına ilişkin ortak bir bildiri yayımladı. 6 km menzilli SM-370 çok maksatlı, konvansiyonel veya nükleer savaş başlığı taşıyabilen 1250 ila 2500 km menzilli Tomahawk seyir füzeleri ve henüz test aşamasında olan hipersonik füzelerden bahsediyoruz. Zirveden sonra Rusya Savunma Bakanı Andrei Belousov’un ABD’deki mevkidaşı Lloyd Austin ile bir telefon görüşmesi yapması dikkat çekicidir. Detayları açıklanmadı, ancak Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında ‘güvenlik tehditlerinin önlenmesi ve olası tırmanma riskinin azaltılması konusunun tartışıldığı’ belirtildi.” şeklinde konuyu değerlendirdi.

KÜRESEL BİR SAVAŞIN EŞİĞİNDEKİ SEÇİM…

“Küresel bir savaşın eşiğinde olduğumuz böyle bir konjonktürde Kasım 2024 seçimleri sadece ABD için değil tüm dünya için kritik bir süreç.” diyen Arslan, şunları da kaydetti:

“Demokratlar Biden’ın adaylıktan çekilmesi gerektiği konusunda ısrarcılar; ancak Biden tarafından bu yönde bir adım henüz atılmadı. Biden’ın sağlığı göz önüne alındığında Trump karşısında zayıf bir aday. Eğer Biden çekilmezse Trump’ın seçim sürecinin dışına itilmesi Demokratların lehine bir durum oluşturur. Bu açıdan bakıldığında suikastın arka planında Trump’ın seçimden çekilmesini sağlamak olabilir. Ancak suikastın başarısız olması, durumu tersine çevirerek Trump’ın oylarını artıracağı neredeyse kesin olarak düşünülebilir.”

İstanbul ruhu New York’taki duvarlarda

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bulunan Manhattan bölgesinin gözde alışveriş ve iş merkezlerinden biri olan Brookfield Place, İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusunu Amerika’nın kalbinde sergiliyor.

Özlem Özgüt Yörekli – abdpost.com / ABD (İGFA) – Yeni iç dekorasyonu ile dikkat çeken merkez, American Express lobisinde ziyaretçilerine eşsiz bir estetik sunuyor.

Brookfield Place’in yeni dekorasyonunda, American Express lobisinde yer alan devasa duvarlarda İstanbul’un unutulmaz manzaralarıyla karşılaşmak mümkün.

Kapalı Çarşı’nın canlılığından Haliç’in sakin manzarasına ve Ayasofya’ya, üç ayrı İstanbul görüntüsü cam kaplamalarla duvarlara monte edilmiş.

Bu sanat eserleri, binanın iç mekanına sadece görsel bir zenginlik katmakla kalmıyor, aynı zamanda ziyaretçilere seyahat etme hissi veriyor.

Bu özel sanat projesi, American Express şirketi tarafından desteklenmiş ve dünyaca ünlü sanatçı Craig McPherson imzası taşıyor. İstanbul’un yanı sıra New York, Venedik, Hong Kong, Sydney ve daha birçok şehrin görüntüleri de Brookfield Place’te sergileniyor. Bu çalışma, ABD’deki en büyük duvar resim döngülerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Brookfield Place, yeni dekorasyonlarının merkezi konumlarını daha da özel kıldığını ve ziyaretçilere dünya çapında bir seyahat deneyimi sunduğunu belirtiyor. İstanbul resimlerinin seçilmesinin ise, şehrin kültürel zenginliğini ve tarihi derinliğini vurgulamak amacı taşıdığı ifade ediliyor. Ziyaretçiler, Brookfield Place’in yeni iç mekanını görmek ve bu benzersiz sanat eserlerini yakından incelemek için her gün ziyaretlerini gerçekleştirebiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’la görüştü… Suikast girişimi demokrasiye saldırıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı ve Başkan Adayı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 

ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile yaptığı telefon görüşmesinin detayları İletişim Başkanlığı’ndan aktarıldı.

Görüşmede Trump’a yönelik suikast girişimi ve sonrasında yaşananlar ele alındığı kaydedilirken, görüşmede, Donald Trump’a yönelik suikast girişimini bir kez daha kınarken, saldırı nedeniyle duyduğu üzüntüyü ve geçmiş olsun dileklerini ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, suikast girişimini demokrasiye yapılmış bir saldırı olarak niteledi.

Trump’ın menfur saldırı sonrası sergilediği cesur duruşun takdire şayan olduğunu, programlarına ara vermeden devam etmesinin demokrasiye güç verdiğini ve bunun Amerikan halkının ferasetine olan güvenin bir göstergesi olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Erdoğan görüşmede, suikast girişimi sonrası Trump’ın kutuplaşma ve gerginliği azaltmak amacıyla verdiği teskin edici birlik mesajlarıyla güçlü bir liderlik ortaya koyduğunu söylerken, Donald Trump’ı Cumhuriyetçi Parti tarafından resmen ABD Başkan Adayı olarak gösterilmesi nedeniyle tebrik etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Kasım ayında gerçekleşecek ABD Başkanlık seçiminin ABD halkı ve Türkiye-ABD ilişkileri için hayırlara vesile olması temennisini iletti.

İletişim Başkanı Altun’dan Londra’ya video mesaj

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Başkanlığımız tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen “15 Temmuz Türkiye’nin Demokrasi Zaferi Paneli”nin katılımcılarına video mesajla hitap etti.

ANKARA (İGFA) – İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Londra’daki 15 Temmuz paneline video mesaj gönderdi.

İletişim Başkanı Altun, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimine karşı Türk insanının, demokrasiye, özgürlüğe, bağımsızlık ve geleceğine cesaretle sahip çıktığını vurgulayarak “Milletimizin her bir ferdi, darbeci Fetullahçı Terör Örgütü’nün ülkemizin geleceğine kasteden girişimine ‘dur’ demiştir.” ifadelerini kullandı.

Hedeflerine ulaşmak için her türlü acımasızlığı yapan FETÖ’ye karşı Türk milletinin iradesine sahip çıkmasının, Türkiye’nin demokratik birikimi ve olgunluğuyla mümkün olduğunu belirten İletişim Başkanı Altun, “Biz şuna inanıyoruz; demokrasimizin gücü ve Türk insanının cesareti sayesinde darbe girişimi bastırılmıştır. Aynı güç ve cesaret, Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının er ya da geç hak ettikleri cezayı bulmalarını sağlayacaktır.” diye konuştu.

İletişim Başkanı Altun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türk demokrasisi nice badireyi atlatmış ve rüştünü 15 Temmuz’da bütün dünyaya ispat etmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ DERSİ VERMEYE ÇALIŞANLAR DARBE GİRİŞİMİNE GEREKEN TEPKİYİ GÖSTERMEDİ”

Bazı ülkelerin Türk halkıyla yeterli dayanışmayı göstermediğini aktaran İletişim Başkanı Altun, “Her fırsatta Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkan ülkeler maalesef bu başarı karşısında tutarlı bir tutum sergilemediler. Milletimizle yeteri kadar dayanışma sergilemediler. Darbe girişimine karşı olması gereken şiddetli tepkiyi göstermediler. Darbeci suçlulara sığınma hakkı verdiler. Bu iki yüzlü tutuma, siz kıymetli katılımcıların ve demokrasi ve özgürlüklere inanan tüm insanların bir kez daha dikkatini çekmek istiyorum.” dedi.

İletişim Başkanı Altun, yüz yıl önce Kurtuluş Savaşı’nın dünyanın farklı yerlerindeki sömürge toplumlarına bağımsızlık için ilham verdiğine değinerek “Bu yüzyılda ise 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin bastırılması halklara ilham veriyor. Geçtiğimiz günlerde Bolivya’daki darbe girişiminin bastırılma şekli bize bu gerçeği gösteriyor.” ifadelerini kullandı.